21 Aralık 2008 Pazar

MUHTEŞEM ARICIYI ZİYARET::))

Bu gün İstabul'da idim.Muhteşem abiyi ziyaret etmek zorunda kaldımNedeni bir aşagıdaki resim.Ziyarette balkonda kütükmü gemimi onuda denetleme fırsatım oldu.Beni görünce besleme işlerine girişen Muhteşem abi.Evdende fırçayı yedi,şu an arılara verdiği has kestane balı.
Ziyaret sebebim evimdeki sucukların selameti içindi. Abi size çoluk çocuk misafirliğe geleyim diye tutturmuştu, bende zahmet etme diyerek, ziyaretine gidip işi bağladım.
Gemide ise her şey süt liman, hava soğuk olmasına rağmen salkım yoktu. Fakat uçanda yok.Görüntü süper,ama hiç sırlı bal yoktu çıtalarda. Bu kütük iyi bir besleme ve çıtaların blokeye ihtiyacı var gibi.
Bu arada Beykoz'danda bizi telefonla arayıp işiniz erken biterse bizede gelin diyenler var.Yağmurlu gün hava soğuk,ekmek elden su gölden misali doktorumun eve kapagı atmışım,çıkarmıyım hiç.Ama telefonlar susmayınca dedimki buradan Sultanbeyli'ye geçiyoruz,ağaç filan bakacaz,size ugrama şansımız yok.O zaman biz geliyoruz dediler.Gelin dedik,nereye gelecekler kekçi Mustafa abinin karşısındaki hurda ağaççıya.
Biz bu arada ağaç seçiyoruz.Muhteşem abide soruyor ara bakayım neyle geliyorlar dedi.Dedilerki münübüs ve taksi iki arabayla geliyoruz.Muhteşem abi dahada neşelendi abi ne güzel oldu diye.
Burada her arıcıya göre malzeme var.Bir girin gözünüz kesinlikle aç çıkar buradan.Ona saldır buna saldır derken herkes kendisine lazım olan malzemeye bakıyor seçiyor.Beni hurdacıda bulup ziyaret edenler,Aziz Mumcu,Oktay Erdem,doktorum ziyaretçi degil,ve saim abi.Olan saim abiye oldu::))
Bazen ağaç varmı diye havaya doğruda tırmananlar olmuş.::))
Muhteşem abi biraz kontraplak aldı.Aziz, doktorum ve Oktay .
Al sana hazır ruşet,hemde 5 ilraya.Boyutlarıda süper.63 cm uzunluk,42 cm derinlikte bir ruşet.Genişlikte ancak 7 çıta sıgar.Ama büyük kovandan daha hacimli bir parça.
Bayağı bir malzeme aldım.Sadece anaarı kutusu için malzeme alacaktım,ziyaretçiler sağ olsun.Hazır gelmişler,kapaklarımın üstüne kontra lazımdı aldım,faliyette olmayan sıfır kovanların eksikleri vardı,onlara malzeme aldım.İnşallah saim abiler beni görmeye geldiklerine pişman olmamışlardı.Gelmeselerdi Muhteşem abinin arabasına sıgacak kadar malzeme alınacaktı.Saim abiler büyük arabayla gelince ihale onlara kaldı.
Malzemeleri Saim abi istifledi,salı günü Gebze'ye gelecek::)))
Boş bir zamanda gidip gene malzemelik ayırmalı yoksa lazım oldugunda bulunmuyor.Şu an istedigimiz ebatlarda tahta var.
Salı günü olsun,sonrada bu malzemeleri biçip bahara yetiştirmem lazım.Önümüzdeki bahara bir sürü iş beni beklemekte.

20 Aralık 2008 Cumartesi

ARI RESİMİ MAKRA VE MİKRO

Bu normal bir işçi arının arka tarafı.Mikro resmi büyüttügünüzde o arka taraftaki büyüklüğü göreceksiniz.
Buda yandan bir resim.Azcık aralanmış hali.Resimler ilk oldugundan biraz heyacan yaptım.İlerde daha net resimler yayınlayacam.

18 Aralık 2008 Perşembe

SUCUK NASIL YAPILIR, SUCUK TARİFİ

Her sene bu zamanların işlemlerinden sucuk yapmak.Gerçei haber yükleneli bir hayli oldu ,bir türlü sürümü yapamadık.Daha geçen haftadan kalma bir haber var,kovanlardan birinda acayip yavru faliyeti içerisinde.Yüklü haberi gene yayına süremedik.Neyse Sucuğa dönelim,artık eskisi gibi degil aktarlara gidiyorsunuz.Benim şu kadar kilo kıymam var dediğinizde,tüm malzemeleri veriyor.Sonrasında biraz uğraş ve yetenek isteyen bir iş sizi bekliyor.En gıcığıda sarımsak kabukları soyup,birde kocaman rendede rendeledikten sonra tekrar havanda dövmeniz. Sonrasında ise malzemelerin kıymayla yogrulması gerekir.Bu şekilde yogrulmuş malzemeyide saklama poşetine koyarak buzluga atarsanız gene kullanabilirsiniz.Tadı gene aynı sucuk tadında oluyor.Yogrulma işlemi ise tepsideki gibi küçük parçalar şeklinde yapılıp tekrar hepsi birden karılırsa daha iyi olur.
Doldurma işide işin püf noktalarından biridir.Üç kişi çalışılmalı yoksa zor oluyor.
Küçük oğlum Furkan bu sene makinayı çevirme görevine gönüllü olduy du.Sonra zor oldugunu görüp kayış attı,büyük oğlanı çagırıp işlemi tamaladık.Bir poz vereyim dedi.
Sonrasında sucukların yanından uzaklaştırdım.
Sonrasında sucukların bozulmaması için havalı bir yere koyuyoruz.Evde en havalı ve baş köşe vitrinin üstü.Vinrinlerinizin yeni aksesuvarlarından sucuk ekranda::))
Sonrasında sucugun başına bunlar gelmeye başlar.
10 Kg Kıymaya lazım olcak malzeme.
120 gr.Kimyon
100 gr.Karabiber
200 gr.Kırmızı biber
40 gr.toz karanfil
30 gr.bahar
20 gr.toztarçın
Bir çorba kaşıgı toz çemen.
Çemeni fazla koyarsanız ekşi tat fazlalaşır.
Yukardaki tarif baharatı bol olandır.

17 Aralık 2008 Çarşamba

ARICILIK VE GEZGİNCİLİK NE KADAR KOLAY

Gezginci arıcılık şampiyonlar ligi gibidir,yani çok kolay.Bir nektar akımı bitmeden diğer nektara gitmelisiniz.Her nakil ayrı bir sıkıntı ayrı bir yorulmadır.Bir çok şeyi bir araya denk getirerek nakil işleri olur.Önce gideceğiniz yeri ayarlayıp ilçe tarıma ,muhtar ve yer sahibiyle anlaşmalısınız.Bunlarda yeterli değildir nakil işlemleri için.Taşınmadan önce bir araç ayarlayıp,bunun şoförü ve araç plakasını arılarınızın bulunduğu sınırlardaki il veya ilçe tarım müdürlüğüne götürmeden öncede gene arılarınızın bulunduğu yerin muhtarından hayvanların nakilleri için düzenlenen menşee belgesini de alarak resmi işlemler başlatılır. Bu sizin her taşınmanızda bir gününüzü yer hem de hafta içi bir gün olmalı.Taşınacağınız akşam arılarınız yüklenirken ayrıca başka arkadaşlarınız veya yardımcılarınız yoksa ,hem yola çok geç çıkarsınız hem de vardığınız yerde çoktan sabah olmuştur.Bu arıcıların istemediği bir hadisedir.Erkenden ve gece arıları açabilmek çok önemlidir.Yukarda sayılan işlemleri yapmaya arıcılar bayılır,hatta zevkten dört köşe bile olursunuz.



Bunları yazarken bile insan acayip dinleniyor.Zaten arı nakillerini hiç sevmem çok meşakkatlidir,arı nakillerine bayılırımda denebilir.Her nektara kuvvetli arıyla girmek ve de başarılı olmak şampiyonlar liginde oynamak gibi bir şey.Şampiyonlar ligi ekstra bir maç demek.Ne kadar maç o kadar para,bizde de ne kadar çok nektar o kadar çok bal.Hem şampiyonlar ligi,süper lig birde Türkiye kupası maçların oluyor,bunlarda yetmedi birde milli maçlar var.Bunlarda yetmedi bir sürü uygulamayı da bunlara eklersek ne kadar kolay ve basit arıcılık yaptığımız ortaya çıkar.Şimdilerde şampiyonlar liginde fazla ileri gideme sekte ,tecrübe kazanıp ilerde iyi puanlar pardon ballar almayı hedefliyoruz.Arıcılarımızın ilk hedefi ise süper ligde kalmaları olmalıdır.Yoksa…


Birde çok zor olan sabit arıcılık var dır.Tüm işinizi gücünüzü bırakıp tek bir nektara arıları hazırlamak çok zor.İşin zorlukları saymakla bitmiyor ki,mekan sabit,kovanlar sabit,çiçekler sabit,kovan yükleme yok,arı taşıyacağınız arabayı dezenfekte etmek yok,menşee yok,muhtar yok,ilçe tarım yok.Bu kadar yokluk olunca işlerde çok zor olur.Sonrada doktor bir köşeden ahkam keser ben şöyle arıcılık yaparım yok böyle anaarı üretirim diye.Gerçi doktor kadar olamayan çok kişi var ya neyse ::))

Ülkemizde arıcılık yapmak için,kendiniz bilim adamı ,hastalıklar için veteriner,arılarınızın evlerini ve içindeki mobilyaları yapmak için marangoz,kovanlarınızın anaarılarını üretmek için anaarıcı olmanız gerekmektedir.

Anlayacağınız arıcılık çok zor desek ayıp olur.Çok,çok kolay:::))

14 Aralık 2008 Pazar

ARICI GÜNLÜĞÜNDEN NOTLAR

Bir önceki haberde yazmıştım,kafkas beni şok etti diye.O kadarda kötü durumda degilmiş.Yaklaşık dört çıta arısı var.Tabiki genede sıkıştırlması gerekiyordu.Birde sıkıştırma filimleri ve yazıları olmasına rağmen birde bunun ufak tefek inceliklerini anlatamamıştım.Resimdeki çıta kovanın son çıtası,bu çerçevenin altına 1 cm kalınlıgından ince olmayan bir çıta sürüyoruz.Sonra çuvalla sıkıştırken bu çıtaya dikkat edecegiz ucu kapanmamalı.Bu uygulamayı bölme tahtasında yapamassınız.Bu uygulamanın avantajı kovanda veya başşka kovandaki almış oldugunuz açık ballı çıtaları bölmeden arının çekmesine yarar.Çünkü yarım ballı çıtaları saklamak zordur.Saklamaya kalkarsanız çogu küflenip bozulur.Başka yerde saklamaktansa bu şekilde arıya teşvik gibi olur hemde çıtayı temizletirsiniz.Burada en önemli şey,musluktan bu bölüme giriş olmayacak buna dikkat.Yoksa kovanı yağmalatırsınız.
Çuvalda bölme veya sıkıştırma yaptıgınızda,çuval tam izole sağlıyor.Birde boş çıta koyarsanızyanlardan ve en üsten kesinlikle hava kaçırmaz ve arı daha az ısı işiyle ugraşır.Bunu tahtayla yapsanız mutlaka kovan tahtasıyla bölme tahtası arasında boşluk kalacaktır.Tahtanın boşlukları içinde gene tekrardan çuval kullanmak lazım.
Sıkıştırılmış bölümden geçişi sağlayan çıtayı çuval kapatmasın onu iyice görün.Resimde göründüğü gibi olmalı,çuval bu tarafa taşarsa geçiş biter vearılar alsın diye verdiğiniz bal bozulur.
Buda çıtanın öbür tarafı,gene çuval kovan tahtasına temas etmiş.Aşagıdan hava almasında sakınca yok.Yanlardan ve yukardan sıcaklık uçmadıktan sonra sorun olmaz.Ballı çıtalarımız varsa yarım yamalak dedipğimiz,ikici çıta olarak vermeliyiz.İlk çıta olar verirsek arılar çuvaldan çıtaya yanaşamaya bilirler.
Bu petekte az bir sırlı bal çok bölümdede açık bal var.Saklamaya çalıştıgımızda bozulacak ballardan biri.Daha çabuk arılar alsın derseniz,sır targıyla sırlı yeri açmak işlemi hızlandıracaktır.
Birinci çıtadan sonra yarım ballı çıtaları dizebiliriz.Genelde ben balı az olan kovanlara bu işi yaparımki,ekstradan beslemeye gerek yok.Hazır bal al git,hemde içerde kimse görmedden. Bu resimdeki çıtallar yarım ballı yada boş çıtalardır.Arıların olduğu yer çuvalın altında. En son tüm kovana tekrar bir çuval kapatarak kovanı kapatabiliriz .
Bu gün notlarıma bakarak bir çok kovana mudahalede bulundum.Arıcılıkta kayıtlar çok önemli.Kime ne lazı belli olur.Fazla arı içinde kime ne lazım derken akşamı edersiniz.Bu en son sığırlıkta çıkmış bir anaarı.Irkı nedir bilmiyorum.Verdigim memeyi kesip kendisi daha erken anaarı çıkardı.Çok zayıftı ormandan gelmeden yavrulu çıta vermiştim.Halada yavruya devam ediyor.4 Çıtayla sıkıştırılmışştı,yavrulu çıtanın zaten balı yetersiz.Birde onun yanındakide boşalmış.Bu kovanada sırlı bal takviyesi yaptım.
Bu çıtayı kovanın sağ tarafı,resme göre alttan ikinci çıta yaptım.
Sırlı balda alttan üçüncü çıta.
Tekrar boş çıtasını aldıktan sonra dört çıta olarak sardım.En alttaki bayagı iyi ballı.Verdiğimde süper.İstedigi kadar ne yaparsa yapsın artık.Bu balları bahara kadar bitiremez yağmalanmadıktan sonra.Arı üç çıta.En zayıf arım bu.
Fotocu Sadettin abiyle çektigimiz sosyete salkımı.Bir haber öncesinde demiştim neler olacagını.Aynen dediğim gibi çıktı.Ben iki çıta yavrulusu var diyordum,onlardan yavrular çıkmış.Birde yandan başka çıtanın balını bitirmişler.Üç boş çıta üzerinde salkımda yatmışlardı.Havalar bir sogusaydı gitmişti.Şimdiye kadar öğrendiklerimiz arı sırlı bal üzerinde salkıma yatmıyor.Boş gözler civarına çörekleniyor.İlk olarak yarım çıtanın balı bitiyor sonra en yakınlar,kovan sıkıştırılmamışsa çok soğuklarda arı bal olsa bile uzaktakine gidemeyip açlıktan bal varken ölüyor.
Karniyol melezi sosyete.Üç çıta zır boştu,ne yavru nede yumurta var.
Boş çıtanın ikisin en arkaya attım.iki sırlı bal arasına anaarı olan yukardaki çıtayı yerlertirdim.Bir an önce İnvert şurup verip çıtaları bloke ettirmem lazım.Hava bozarsa bu kutu tehlikede.Arıcılıkta ihmal her şeyin sonu oluyor.Bir beş litre surup bulundurmam lazım arılıkta.
Arılar bu gün çoştular, çok uçuş vardı ama çok az polen geldi.
Benim şampiyon,10 çıtayla kışa girenlerden biri.Bu sene hiç dokunmadım diyecem olmayacak.Ormanda bu anaarı kata çıkmıştı.İki çıtaya yumurta atmıştı alıp gene kafkasa vermiştim.Bu arı dördüncü senesine girdi,demekki kaliteli anaarıyı biz 3 senede bitirmemiz çok zor.
Günün boş zamanlarını boya badana işlerine ayırdım.Bir iki seferdaha bu işlere baksam kovanlar pırıl pırıl olacak.Birde yardım eden olsa,hacı bile tatilde ben çalışıyorum şu kadere bak.
Not:Bu haberde resimleri büyütüp,ekrandan kestim.Resmin boyutu aynı olmasına rağmençözünürlüğü,çok degişti.Daha az yer kaplıyor yani.

ARICI ZİYARETİ

Bu bayramda o kadar güzel günler olmasına ragmen arılara bir türlü gitmek nasip olmadı.Bende boş verdim gitti.Bu resimler bayram sonu 12/12/2008 cuma günü çekildi.Bozüyük'lü Sadettin abinin bir oğlu İzmit'te olunca,arada benide ziyaret etti.Hazır arabalı biri gelmiş dedim benim şu arılarabir bakalım.Eskiden uzakken gidip geliyordum arılar bana 2 km.artık gidemez oldum.İyice tembelleştim Allahtan hayırlısı bakalım.Arılar tek tük gidip gelenler olmasına rağmen salkımdalardı.


Sadettin abi bana ziyarete geldim diyordu ama,doktorada telefonda başka şeyler derken duydum.Güya bakanı denetliyom diyordular kendileri.::)))

Bu en son kapaklarıma uyguladıgım bir yöntem.Ne zaman yemlik arasam nereye koyduğumu bulamıyorum,arada kayboluyor kırılıyordu.Yeri yurdu olmayanların yemlikleri bence kapak altında olmalı.İşi bitince nereye koydum derdi yok.Lazım oldumuda buradan al kullan.Bir sürü yemligim var şimdi bul deseler nerede bilmiyorum.En son hacı abi nereye kaldırdı ki.Kutu yemliğe görede lastik takılabilir.Benim işime yarayacak,başkalarınında işine yarayabilir.

Arılıkta incelemele yaparken erikler aklımıza geldi.Birİnin nazarı degmiş sanki,erikler cin çarpılmışa dönmüşler.

Uzatmalarda ürtetiğim bir anaarıyla kışa girdi sosyete.Neredeyse sönüyordu.Üç anaarı kesti ve şu an hayatta.Buda salkıma girmiş fakat salkımın oldugu yer de iki çıta ful yavru vardı bir ay öncesi.Boş çıtada salkıma yatmışlarsa soğukta gümleyebilir.Diger çıtalar sırlı bal.Güzel hava olursa o boş çıtaları almak lazım.

Beni şok edense kafkas oldu.Bu arıya üç çıta sağlam yavru vermiştim.Kovanda iki çıta arasında arı kalmış.Demekki verdiğim yavruları söküp attı.Birde yavrulardan sonra şurup vermiştim.İşçilerin çıktığı gözleri balla doldursunlar diye.Bu kovandanda üç çıta alınacak.Tabiki lütfedip arıların yanına çalışmaya gidersem ve birde güzel hava olursa.

Bu yerli arılarımdan biri,yaklaşık 10 çıta arıyla girdi kışa.Geçen seneki gibi yapmadım bu sene.Güçlü kovanların gücüne hiç dokunmadım.Bir kaç çok zayıf arıyada orta ayardaki kovanlardan yavrulu çıta çekip verdim. Birde arısalkmı girdimi üçte biri yok gibi oluyor.

Bu senenin karniyol melezi,yaklaşık 8 çıta arısı var.Bu arıda salkımda.Salkıma girince arılar 5 çıta arı 3 çıta gibi gözüküyor.Acayip azalmış gibi gözüksede arılar aslında azdegiller.Birde son bir kaç seneki gibi bakmıyorduk arılarımıza.Son bir kaç senedir gözlerimiz çok farkı bakıyor.Her şeyden mana ve tecrübe çıkarmaya çalışıyoruz.

Kovanların pilakasını takmamışım öyle dedi.Daha boya badana bitmediki,plaka takalım.Son gaz kovanları boyamaya çalışıyorum ama bir türlü bir senede boyayı bitiremedim.Boya biter bitmez kovan plakaları ve numaraları takacam.İnşallah bahahara kalmazlar,kalırsa doktora rezil olacaz.

Sonra yemek işlerine baktık.Misafir ağırlamaya bayılıyorum.Allah misafirlerimi eksik etmez inşallah.

Sonra buda doktor gibi deplasmanda inat etti hesabı ben ödeyecem diye.Doktorda böyle yapar bende hiç kırmam ne yapayım dimi::)))Nehaliniz varsa görün kasiyerle.

Sadettin abiyle yemekten sonra benim eve geldik.Balkon kütügünü merak etmiş.Bu arının petek örmesine hasta olmuş.Ne varsa petek örmesinde.Arıda gerçi karakovana silkeledigimden beri petek örmeyi kesmedi habire devam ediyor.mevcudu ise iki katına çıkardı.Geldigi nokta ise bu.Daha salkıma girmedi her gün uçuyor ve polen çekiyor.9-10 derecede çalışıyor,geceler soguyunca durumunu merak ediyorum.Bu günlerde sogumayada başladı.

İnvert şurup doldurup dün tekrar karakovana verdik.Yaklaşık 6-7 gündür açamamıştım.Birde inver şurup olayını çözdüm.Yapılan şurup invert olmadıgı zaman 2-3 gün sonra şurup dipten donmaya başlıyordu.Son yapmış olduğumuz uygulamayla bu iş çözüldü.İki kilo şekere bir litre su ve 20 dakika kaynatıyorum kısık ateşte.Şurup kaynamaya başlayınca yarım çay kaşıgı tartarik asidi katıyorum.Ara sırada karıştımak gerekiyor,karıştırmadıklarım 20 dakika kaynasada gene donuyordu.Bir litre su,iki kilo şekeri ne kadar kaynatırsanız kaynatın,105 dereceyi geçmiyor.Ben bu işlemi büyük bir tencerede yapıyorum ve kapagıda kapatıyorumki subuharı kapaktan geri dönsün uçup gitmesin diye.Uzun süre kaynatırsanız suda uçarsa ısı tırmanmaya başlıyor.120 dereceden sonra şeker karamelleşiyor,180 dereceden sonrası ise yanmaya başlaması anlamındaymış.Arılara karamelleşmiş şekerler zararlı haberiniz olsun.




Dün en sonunda fotografçıyada fotoğraf çekmesinide tarif ettimya::)))


Yanlış açıdan ,resim çekilmezki.::))

Yukardaki şurup resmini dört seferde tutturmuş.

11 Aralık 2008 Perşembe

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

HÜRRİYET OKUMAYA DEVAM EDECEK MİSİNİZ?
Hürriyet gazetesi salı günleri spor eki veriyor. Spor ekinin Avrupa sayfasında bir harita kullanılmıştı. Harita Avrupa ülkelerini bayrakları ile gösteriyordu. Türkiye bölümü nasıldı dersiniz? Tıpkı Türkiye'yi bölünmüş gösteren o meşhur haritalar gibi... Türkiye'nin güneydoğusu uçurulmuş, ortaya bakın nasıl bir Türkiye çıkmış...Bir ulkeyi bölmek ve yok etmek icin dış güçlerin yaptıgı propagandaları anladıkta bu da neyin nesi oluyor !Boyle bi haber neden tv ve basında konu edilmedi ....Noluyoruz ... !!!

İlginç işler oluyor hayırlısı.Kim kime hizmet ediyor.....
Buda bir başka meil.İnsanların duygularını kabartabilir.Duygularlada bir yerlere varılmaz diye düşünüyorum.Bu yukardaki meile aşagıdakini eklerseniz ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım.Bizlere gazı verip resmen uyutuyorlar.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Osman Bey, sabah saat 7.00'de
Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
Puffy yorganını kaldırdı.
Hugo Boss pijamalarını çıkarıp
Adidas terliklerini giydi.
WC 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
Clear şampuan ve
Protex sabunuyla duşunu aldı.
Colgate ile dişlerini fırçaladı.
Rowenta ile saçlarını kuruttu.
Bill's gömleğini ve
Pierre Cardin takımını giydi.
Lipton çayını içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve
flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine
'çav' deyip
Hyundai otomobiline bindi.
Blaupunkt radyosunu açarak,
rock müziği buldu. Ağzına bir
Polo şeker attı. Şehrin göbeğindeki
Mega Center 'daki ofisine varınca,
Fujitsu-Siemens bilgisayarını çalıştırdı.
Microsoft Excel'e girdi.
Ofisboy 'dan
Nescafe 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için
Grissini yedi. Öglen
Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.
Camel sigarasını yakıp
Star gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
Image Bar' a uğrayıp
JB' sini yudumladı, sonra köşedeki
Shopping Center 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
Persil Supra deterjan,
Ace çamaşır suyu,
Palmolive şampuan,
Gala tuvalet kağıdı,
Sprite gazoz ve
Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
Bonus kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le
Galleria 'ya giden Osman Bey,
Showroom 'ları dolaşıp
Kinetix ayakkabı,
Lee Cooper blue jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği
TV Guide 'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında
zapping yaparak,
First Class ,
Top Secret
,
Paparazzi gibi programlar izledi. Aynı anda
Outdoor dergisini karıştırdı.
Saat 22.00'ye doğru TRT'de Türk dili üzerine bir panel başladı.
Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken,
kendini mutlu hissetti. 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye gerindi ve uyudu.
Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı belli değil....