1 Haziran 2008 Pazar

1 HAZİRAN 2008 DEN GERİYE KALANLAR

Hazırlıklar devam ediyor,ikindi zamanı tüm arılar sanki anlaşıyor.Hepsi gösteri yapıyorlar.Ama o gösteriyi resim tam anlatırmı bilmiyorum bence anlatmıyor.Resmi büyüktügünüzde kalabalık daha iyi gözükecek ama canlısındaki canlılık yok be.
Bu gün 1 haziran 2008,yarın akşama kervan yola çıkıyorrrr.Hayırlısı bakalım.
Dün ve bu gün iki larva transferi yaptım.Bu sene yanımda 10 kutu götürecem.Yani 40 anaarı üretimi sezon boyu devamlı devir daim etsin diyorum.Gittiğimiz yerlerdede anaarı üretimi isteyen herkese gösterilecek.Bu arada kutulardan terkler var.Bu sabah hacı amcaya anaarı lazımdı,elimde kafes anayı alacam kutunun biri oğul verdi::)))Bu ağaca konar yok ötekine konar derken fabrika aralarına kadar takip ettim::(((.Hacı amcada senin analar çok çalışkan fabrikaya çalışmaya gittiler diye kafa yaptı be.Straforlar sıcak geliyor sanırım.15-20 kapak bitseydi kovanlardan çıkanlar kutulara verilecekti ama.....Neyse alacakla verecek ödenmezmiş.
Bu larva tranferi yaptıkça yetenek artıyor,iki gündür ful çekiyorum.15 gün önce birçok memeler kabul edilmemişti.Taşınmaya yakın tranfer yaptım kapalı memeleri taşınmasında sorunlar olmuştu geçen sene.Bilerek geciktirdim bu sefer.Birde Emin Adalıyla bu konuyugörüştüm ,memenin son günü taşınırsa sorun olmaz dedi.Daha önceki taşımalarda çok hassa davranılmalıymış,göbek bağı var dedi sarsıntıda koparsa memdeki ana gitti.
Dudlarda oldu,ben yorulunca veya arılar sinir olunca uzaklaşıp arada haber yapıyorum ne yapayım sineklemi uğraşayım::)))Bu gün lodostu genelde lodosta arı huysuz olur,aynı soguk havadaki gibi arı saldırır.
Bu sene bal hala geliyor,her sene arı duda sarardı bu sene benden başka kovanların yanından duda gelen yok.
Çekiçte bir yer var,11 resim çektim en iyisi bu çıkmış.Bazı sorunlu anaarıları temizledim.Şimdilerde anaarıların içini incelemeye başladım.Spermmin toplandıgı oya boncuğundan küçük bir yer vardı heralde o.Resimi büyütürseniz o bölümü işaretledim.Ama makina çok küçük yerlere odaklanmıyor.Ya yere odaklandı yada çekice.
Bu oğul veren kovan.Anasız ve larvasız kovanlarda her zaman böyle oluyor.İlk yumurtalar çatlıyor kovanda arılarda ne kadar süt varsa kusmuşlar.Bazıları sulu larva tarnferinde larva bogulur diyor.Yaşamıyorki nasıl bogulacak.Habire deri degişip duruyor.Tam sulu larva tarnferi için hemde günlük larva. İşçi arılar larva üç günü geçtimi bu sütleri alıyorlar.Almazlarsa hepsi anaarı adayı::)))
7-8 çıta arı,anayı yeni verdim larvaların halina bakın.Birde böyle beslenen işçileri test ettilermi acaba.Aklıma zengin çocuguyla fakir çocuğu geldi bu arada.Şu zenginlige baksanıza.
Böyle bir çıtadan larva alacaksanız.Kuru tranfer demek çok ayıp olurbe sulunun sulusu olur.
Mum eritmede sorun var fakat bu sıra bununla upğraşamam.Açıyımı tutturamıyoruz.Ama tava siyah olmalı.Resimde siyahlık olan yerde mum erimiş vaziyette.Parlak yere erimiş mum vardığında donuyor.Tavayı büyük bir ateşin içine atıp yakacam ilk aklıma gelen bu.Birde ikici cam takılsa düzelirmi?ama şimdi sırası degil.Miller metodunun sonuncu çıtasıydı.65 Numara kovanda bıraktıgım memede çıkmış,anaarı eşleşip gelmiş.Birde çıtayı örmüşler balda koymuşlar ucundanda sırlamaya başlamışlar.
Bunlarda yetmiyormuş gibi sıralı dalak takmış. En soldaki dalakta göz balı vardı,petekli götürdüm.
65 Nolunun kızı, kışı çok kalabalık geçiriyor.Bundan epey bir anaarı ürettik bakalım.Çilli bir deseni var.Anasına çekermi bakacağız.
Bu gün arılar kovan önlerindeki papatya türü bu çiçege konuyorlardı bayagı bir resim aldım.
Bilgisayar ekranına süper gitti.
Çiftleşip kovanına gelen bir kraliçe.Durum vahim gözüküyor.İşçi arılarda temizlemiyor anaarı fırıl fırıl,doğru dürüşt resim çekemedim.Filimi var 5 mb lik filim hata veriyor.
İlk defa bu kadar bariz çiftleşme belirtisi gördüm.
Spreyle şurup püskürttüm yalanmaya başladı.arılarda onu yalıyordu.Yarına bir daha bakarım son durumuna.
Normal şartlarda işçiler erkekten kalan parçaları temizlemesi lazım ama,öyle bir faliyet yoktu,anada yerinde duramıyordu,şimdi birileri diyecekki nasıl yerinde dursun,bilmem artık orasını.
“Arıcılık bilgi merkezi” ve” arıcılık” bilgi paylaşım “forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

6 yorum:

ŞEKERLİ dedi ki...

Sayın bakanım ameliyatı o balta ile mi yaptınız? Doktor bey görür ise çekeceğiniz var gibi.

Ali Türk dedi ki...

Yok abi ameliyatı ellerimle yaptım.İlk olarak ödürüyorum sonra otopsi başlıyor.Sizin balta dediğiniz balta değil cam çekicidir.

Kovana içinde arı varken keserle çivi çakan yoktur heralde diyeyim gene,öyle bir kazma çıkabilir::)))

125 gr dır o çekiç çok teknik çalışırım çok.::))

Ayrıca doktorun asıl meslegi arıcılık,doktorlugu hobi olarak yapar,bir şey demez merak etmeyin.

MUHTEŞEM TURUNÇ dedi ki...

Ne desem boş ne desem :)))

Murat Çakır dedi ki...

Sevgili Ali Türk, güneş enerjisi ile mum eritme cihazının fotoğrafını ilk gördüğümde hatırlarsan, mumun eriyip kalıba döküldüğü yerin de sistemin içinde olması gerektiğini söylemiştim. Son çektiğin fotoğrafta mumun dışarı çıktığı yer belli olmuyor. Büyük ihtimalle sen mum çıkışını doğrudan dışarıya verdiğim için oradan içeri gelen hava mumun donmasına neden oluyor.

Benim gördüğüm başarılı eritme sistemlerinde, cam ile cihaz çeperi arasında hava kaçırmaması için conta bile konulmuştu.

Yakından görmedim ama eski fotolarından gördüğüm kadarıyla sistemin problemli çalışmasının nedeni balmumu çıkış deliğinden hava alması gibi gözüküyor.

Ballı Baba dedi ki...

Ali merhaba; önce mum eritme kabının altı siyah boyanmalı bunu belirteyim, güneş enerjilerinde hep sistem aynıdır. Çünki siyah ısıyı emer, seninki tam tersi ayna görevi görüyor.
ANA ARI HENÜZ GELDİ SENDE YAKALADIN ÇOK GÜZEL OLDU ELİNE SAĞLIK KEŞKE SPREYLEMESEYDİN ARILAR ONU TEMİZLER.
Kovanda arı varken keserle çivi çakmak sana göre belki başka şey ama ben çooook çivide çaktım çivide söktüm. Yeterki ne yaptığını bil.....

Ali Türk dedi ki...

Abi mum eritmede sorunu çözerim o kadar önemli degil.Fakat o kadar işin arasında gıcıklık yapması koydu be.Bir seferde eri ak dimi.


Şu an elimdeki sistem tek camlı,conta yok kapılara takılan sünger yapıştırıp conta görevi verecem.Ayrıca bu tpsiyi ateşte yakarsam dogal olarak sanki boyabmış gibi olacak kanısındayım.Gene inat ederse siyah fırın boya yaparım ona::))

Yav selahattin abi öyle bir yorum yazmışınki.Bunu yenilir içilir hale nasıl getireyim.Eskiden imkanlar kısıtlıydı bilirsiniz,cam çekicinin olmadığı zamanlar yani.Anlayacağınız o dönemde keser abdurahman çelebiydi,çünkü başka malzeme olmayınca tabiki keserle çivide çakacaksın::)))

Yukarda kazmanın biri keserle çivi çakan hala varmı diye sormuş,töbee töbe::))

Neyse Anaarının durumu iyi,son halini tanıyamayacaksınız ben inanamadım ama bir gecede hiç bir şeyi kalmamış.Resimlerini çektim arılara gittiğimde ilk o dörtlük ruşeti açtım ve hayret ettim.