14 Ekim 2007 Pazar

BAYRAMDA BÖYLE GEÇTİ GİTTİ...

Gebze bal üreticileri birlik başkanı sayın Kadir GÜRKAN.Bayramı yatakta geçirdi.Belinde iki disk patlamış,bende bildiğim, bazılarına çok yarayan bir basit ilacı yaparak kendilerine ulaştırdım.İnşallah başkanımada faydalı olur.Bu resim bayramın ikici gününe ait.arılık gezileri bayramın 3.günü yani bugünün.Ben şiledeyken başkanım aradı,ben arılara gidecem neredesin diye,hadi hayırlısı bakalım.Bundan sonra kendisine çok dikkat etmeli artık.Resimde oglu Efe'yle.Ah Efe ah ne zaman düzelecek bu ferner,Fener düzelmeyince Millilerde düzelmeyecek anlaşıldı.
Bayramın ikici günü pelitli köyündeki hacı amcamıda ziyaret ettim.Yemedigim bir Trabzon hurması kalmışdı dün onada dalmış bulundum::))
Hurma nasıl ama::))
Üzücü not:Artık bahçede ayvadan başka yiyecek kalmadı.
Ben Adana'lı Mustafa buralardamı diye kulubesine bakayım dedim,bir baktım Şefik abinin araba orada.Yaklaştım sesler geliyor,birazdaha yaklaştım çorba kokusu one beee.
Mis gibi çorba hayal degil gerçek,Şefik abiyle eşi çadırdalar.
Arıcılarımız,Muğla'ya gitmek için sabırsızlıkla bekliyor ama,haberler kötü.Muğlada bu sene çam basra böceği kuraklıktan gelişmemiş.Böcek olmayıncada bal olmuyor.
Bu resmi çekerken Şefik abi kovanı kaldıracam dedi ama ben senin için çekmiyorum,kovanlarını herkes nereye koyduguna dikket etsin diye çekiyorum dedim.Su içinde kalmış bir kovan,dizilimde dikkat edilmeli birde her zaman arılığınıza gidemiyorsanız dikkat.
Bu resimleri degişik açılardan aldım,hava soguk,şartlar zor ve bal üretmek için canını dişine takmış kişiler.Bu eziyet ve zorluklar görülsün diye ,çadırın içi dışı ve zor şartları resimde ifade etmeye çalışılıyor.Çorbayı içemedim çünkü arabadakiler ikide bir geç kaldık diye kornaya basıyorlardı.Sevgili annemizde ben resim çekerken çadırın içi dağınık diye hayıflanıyordu.
Siz hiç bayramda çadıra gidip birilerinin bayramını kutladınızmı be.Acayip bir duygu bu yazıyı yazarken bile duygulandım.Dağın başı gelen yok giden yok......
Beni çocukluğuma götüren şekerler.Bayramını kutladıgım Şefik abi ve eşi bana şeker verdiler.Acayip oldum 3 tane almıştım al arkadaşlarınada al dediler.Bu sefer tekrar sayarak 6 tane aldım,şekerlerde A kalite,oralarda başka çocuk göremedim şu çadıra gidin oranın şekeri iyi diye ispiyonda bulunacaktım ama olmadı.Eee çocukluk iştee::)))Burası Muğla'lı Ahmet ve eşinin arılarının oldugu yer.Bayağı dertliler,Ahmet dediki abi bir telefonu şarz etmek bile büyük nimetmiş bilmiyormuşuz,araba hurdaya çıkınca bunu anladım dedi.Tabi şartlar çok zor hava soğuk,yerleri köye uzak araba olmayınca,düzenleri bayagı bozulmuş.
Her taraf su içinde.Yağmur güzel yağıyordu.Bunlar benim yolumun üstüne denk gelenler.Kim bilir daha kimler vardır.Belki küçük çocuklarıyla arılıkta kalanlar vardır.Arabalarını tamir etmek için 3 milyar istemişler.Hurdaya almak içinde bir milyar vermişler.Ben dedim sat gitsin,başka araba al,bunu yaptırsan bile ilerde her taraf degişmiş satamazsın dedim.
Fazla resim alamadım,ayıp olacak,adamların derdi başka, bizde resim peşine düşmedik bayramlatık,ufak bir hediye vererek yolumuza devam ettik.Allah yardımcıları olsun.
Ve geldik bizim arılığa.Otay kardeşe söz verdim geçen hafta.Havanın böyle olacağını nerden bilebirdimki.Geçen filmini yayınladığım meşur ana bu,arkasını açıp kapatan,yumurtayı atmış,Oktay'ım hayırlı olsun.
Çok zor şartlar altında sözümüzü yerine getirdik...kimseye söz vermek yok artık.(İnşallah)
Bizim asistana nihayet ulaşabildim.Ne zaman telefon etsem,telefona sekreteri çıkar.Alo ben Arzu,beyefendi yok ben yardımcı olayım.Kendisi dışarda yok efendim numaranızı gösterdim açıp açmamakta kararsız falan filan.Asistana kaç sefer söyledim şu Arzu'ya söyle beni bekletmesin diye ama ne hikmetse bekletiyor.Hem sen bana nasıl yardımcı olabilirsinki,sen asistanmısın.Ne olduya,Resimdekiler Baştaki buda es esli Oktay,Kardeşim hayati ve asistan.::))
Toplu halde resim aldım cemaatten.Hazır püren başında havalar iyi giderse daha açacak çok püren var.Ufaktan kocayemişte açmaya başlamış.
Pürenler nasıl görünüyor iyi demi,arıların burnunun dibi,çalışsın keratalar.
Kestanede toplayacaktıkya,Oktay kardeş hava bozuk toplayamazlar falan diye kestaneleri poşetlemiş garibim.Bir akıl vereyim oktay'a yağışlı havada senin oraya kestane toplama geliyoruz deyin yeter.Nasıl olsa poşetleyip getirir.::))Laf aramızda kalsın. Şimdi birazdan oktayın yeni ana kaybetmiş arıya taze 2007 model anayı kafesle verecegiz.Şİmdi siz karar verin ben ne yapayım,hocam şemsiyeyi sana verdik ben dışarda kaldım.Ben ne yapayım yaniii.
He bu açı iyi ama nedense gene ıslanıyor.Neyse yağmurda anaarıda verdik,şemsiyeyle çalıştık.Arılar bayram etsin diye.Anaarıyı kovana koymadan arısütü sov yaptık,götürdük ötekiler kestane toplamaya ormana girdiler.Bu kafes Yusuf beyden bana geçmişti,şimdi Oktaya geçti,baharda Yusuf'a içine yerli anaarı konulup iade edilecek.Kafese zeval gelmesin haaa.
Bir not daha:Şimdi biri dikatli bakıp anaarının kek bölümü açılmamış diyen olabilir.Kek bölümü açık degil,sadece matkapla açık olan delik açık bırakıldı.Çünkü bu mevsimde ana kabul ettirmek zor,küçük delikten ancak 4 günde anaya ulaşılıyor.bunuda haber vereyim ilerde işinize yarar.
Yavaş yavaş kafese gelmeye başladılar.daha arıların çogu memelerin koparıldıgından habersiz.arı bayagı uyuşuktu salkıma geçmişler hemen.Oktay beye birde hesap verdik ana vermek yetmedi.Anaarının seceresini yazdı kim,cins ne.Anaarı bulmuş ne diyeyim işteeee.Sadece ana verdigimiz kovanda hareket başladı.Demekki bayram var içerde.Ben dedim geçen hafta,hava atma hocayın yanında diye,bu havada arının biri Oktay'ı soktu,hemde kafadan.::))))Anaarıyı kovana verme operasyonu tamamlandı.Oktayda bu işe bayağı sevindi,çünkü benim bu gün ona gelecegimi zannetmiyormuş.
Yanında getirdigi şurubun kalanını diğer kovanlara dağıttı.Çalışırken alıcı bir gözle bir baktım,süperbe şu kapak tutuşa falan bak.Aman çakmasın haaaa.Ben kimi fırçalayacam canım sıkılırsa falan talebelere,bunlar talebe olarak devam etsinler bakalım.Bazen Kahraman Maraş'tan kaşınan bile oluyor.Ama Maraşlıyı körük kursuna almayacam beni sinir ediyor bazen.Bıktım ya,hocam körük kursu ne zaman ,ben varmıyım listede.Ahmet abi sen hala listeye giremedin yoksun yok.Dıştan yemliklerin bu avantajı var.Hava soğuk ve bozukta olsa beslemeni yaparsın.
Kestaneciler ormandan çıktılar ben hiç şemsiyeyi bırakmadım.Onlar toplasınlar ben onları şöyüşlerim nasılsa.::)))
Her tarfları su gibi olmuş.Ben ormana girmedim.Yanımda götürdügüm bot ve tulum kuruydu,bilader üstünü çıkarıp onları giydi.Picamadan akan suya bakın.Oktayı sormayın Gebzeye kadar şortla geldi,resimleyemedim.Islak gelse hasta olacaktı.
Son görev verildi,geçen seneden beri bazı yerler için ayırdıgım bademler vardı.Ekilmeyi bekleyen,4 tanesi Oktay beye emanet.Sağ olsun saksıya ektigini iletti fide olunca ormana getirecekmiş.

Bunuda başaracagından eminim.İnşallah Allah ömür verirde bademlerinide yeriz.Bu bademler Çanakkale gezimden kalma.geçen sene şehitlikleri gezerken almıştım.Satanlara sordum bunların fidesinimi yoksa bademimi ekiyorsunuz diye.Abi en irilerini ek aynısı olur demişti bende ,ara sıra atıyorum sağa sola.Baharda en erken çiçeklenen ağaçlardan biri bademdir.

Not:Akşama kadar yağmur hiç durmadı bu gün.Tüm haberler yağmur altında yapıldı.

8 yorum:

MUHTEŞEM TURUNÇ dedi ki...

Abi senin ilacın adı KOCAKARI İLACI :))) iyi bi şey olsaydı ismi farklı olurdu ne bileyim işte genç kız ilacı felan derlerdi:))) İnsan vucudunun yenisi ve yedek parçası yok. Kadir başkan bence bir doktora gitsin.

oktay dedi ki...

Ali abimiz sözünün eri olduğunu fazlasıyla kanıtladı, ne diyelim ben şahsen böyle bir havada gelmesini beklemiyordum. Yalnız şemsiyenin altına giremediğim gibi birde enseye bütün suyu yedik, kafadan da şişlenince tam oldu. Ne yapalım öğrenci psikolojisi ses çıkaramadık. Bademler saksılarda, gözün arkada kalmasın.

HB dedi ki...

Bir kez daha hatırlatayım dedim. "Kestane"

Ali Türk dedi ki...

Muhteşem abi,genç kız nereden bilsin herşeyiki? tabi kocakarı yapacak beni konuşturma.


Oktay'cım Mecbur kaldım kıvıracak yer yoktu.Senin kovan anasız kaldı,kısmetse haftaya Bursada'yız gelmeseydim,birdaha sonra cenazeyi kaldırmaya gelmek gibi olacaktı.


Halil'cim söylediğin kelimeden ben bir şey anlamadım.Lütfen daha açık yaz::))

Murat Çakır dedi ki...

Muhteşem Bey,

Dün Kadir Başkanı aradım geçmiş olsun diye. Bana dedi ki, Allah razı olsun Ali bir ilaç getirmiş, kullanınca ayağa kalktım.

Ali abi senin şu kocakarılardan çoğaltıp memleketin heryerine göndermek lazım :)

MUHTEŞEM TURUNÇ dedi ki...

Ali ve Murat abiler lacın eskisi(kocamışı) miadı geçmiş olanıdır. Yani son kullanma tarihi geçmiş olanıdır. Tazesi yani yeni üretilmiş olanı (genç kız gibi)yani ve yani son kullanma tarihi geçmemiş olanı makbuldur. İlaç şişede durur onu sürmeyi kullanmayı bileceksin ki faydalı olsun. Eğer bilmiyorsanız bir doktora danışacaksınız.

HB dedi ki...

Ali abi ben size yazmadım o yorumu.. Bak gayet açık yazıyorum.
Anlaması gerekenler anlarlar."Kestane"

Ali Türk dedi ki...

Senin bahsettigin ilaçların miadı dolabilir ama,bayanların ne zaman olursa olsun ,miadları dolmaz,bir miadın dolmuş de bakim::))


sıkıyorsa.