VİZE OVASI VE İBRAHİM ABİNİN ARILIĞI

arılık iki ayçiçek tarlasının ortasında.ah Halil üstat ah,yemede yanında yat derlerya.aynen öyle senin arılar çiçek bulamazken şuraya bir bak.

İbrahim abimiz ilerlemiş tecrübelerine rağmen hala bir yeni bir gelişme varda ben onu kaçırdımmı diye aranıp duruyor işte.benim gibi acemiyle görüşüp kullandıgım ekipmanları görmek istemiş.benim kovanlarda bizim ekip içindeki en paspal kovan diyebilirim.yoksa şimdiye kadar nazardan çatlayıp ölürdüm heralde.

Vize,li İbrahim amcanın iki tip kovanı var.bazıları kendinden ayaklı yada sehpalı ,digerleri normal ayaklı.

Vize ovasından vizeye bir bakış.Trakyalı Şenol,un arıları ta karşı tepeden gelip bal alıp gidiyor.neden arıyı buraya getirmedin dedim arı eski yerine dönüyormuş.

ayaklı kovanlarının altına sehpa koymuş.yerde hiç kovanı yoktu İbrahim amcanın.yeni bir kovan böldük altına bir palet buldu onun üzerine koyduk.

Degişik bir örtü tahtası daha.normalde iki parça.

büyük parçanın içi tekrar delinmiş ve üstten konan yemlik sıkı sıkıya buraya girip çıtalara oturuyormuş.bende aynı yemligi kullanıyorum ama bu daha güzel çıtaya sıfır oluşu.

sıcak havalarda yemlik konan tahtayı yerinden çıkarıp bir santim ileri aldıgınızda kovan serinleyip çok rahatlıyor.birde kapagın altında kaldıgından dolayı diger arılar rahatsız edemiyor.

K.Maraştan gelen Karniyol F1 lerden birisini İbrahim amcaya verdim şimdi arı bölüyor.kovanlarının her yeri kayıt doluydu.böldügümüz kovandada delik yazıyor.
Bazı arılara bir göz attık arılar gayet sakin.ve bizim kalburcu diye tabir ettigimiz özellik trakyada daha çok gözüme çarptı.